ŞENAY NANÇİN
Yolculuğumu başlatma hikayemin basit iki cümlesi;
"Yaşadığımı hissetmek istiyorum. Nefes aldığımı hissetmek istiyorum." diyerek çıktım yola. Kendi yoluma, kendimi tanıma yolculuğuma…
Çünkü nefes alamıyormuş gibi boğuluyormuş gibi yaşamanın, yaşamak olduğuna inanmak istemiyordum.
Yaşadığım her bir deneyimde sorum hep aynıydı. Şimdi burada gerçek olan ne? Hangi şey gerçek?
Bir birlikteliğim var evet. Bu birliktelik içinde kendimi ardımda bırakıp bu ilişki ile yol almak mı
Yoksa ilişkisiz kalmak mı? Varlığımın onayı bu benim dışımdaki şeyler içinde mi? Yoksa her şeyden bağımsız olarak bir ben var mı? Neden her sabah uyandığımda başka birinin adı ya da yüzü ile yeniden uyanıyorum.
Bu yeniden uyanmak mı? Yoksa bir tür esaretin tekrarı mı? Neden kendimi hatırladığım bir güne bir sabaha uyanamıyorum?
Neden akıllıca aldığım kararları uygulayamıyorum? Neden kendimin yanında duramıyorum. Ve neden bu hissettiğim esareti kabul edemiyorum.
Evet arkadaşım içinde bulunduğum durumda hislerime kulağımı kapayamamayı o günlerde cezam sanıyordum.
Oysa benim en büyük ödülüm işte tam olarak da bu oldu. O bir yanda hep kendimi duyan, dinleyen ve ne olursa olsun Yaşadığımı özgürce hissetmeye duyduğum aşk. Özgürlük aşkı diyebilirsin. Sevmeye gönüllü olmak diyebilirsin.
Ne dersen de. Yola çıktım. 2007 yılının Ekim ayında kendime doğru dev bir adım attığımın farkında bile değilken...
Değilken deme nedenim bir hevesle çıkarsan yola yolda kalacağın garantidir. Çünkü yol çetin cevizleri sever.
Kendinle yüzleşmek, karanlığını tanımak, tanıdıktan sonra kabul etmek yazarken çok kolay
yaşarken bir o kadar da sancılı bir süreç. Zaten değişim sancılıdır. Ve sabırla kendine aşık olmaya gönüllü olanları sever.
Yani değişim cesurları sever. Kendi acılarına şefkat gösterebilenleri yani acısına dayanabilecek kadar güçlü olanları sever.
o yıllardan itibaren psikoloji, sosyoloji, meditasyon, nefes, kuantum fizik, beyin-zihin ve en son nöro psikolojiyi de katarak devam eden bir on yedi yıllık gelişim sürecimde kendime kattığım ve kazandırdıklarımı paylaşmak için çok heyecanlıyım.
Çünkü benim hikayem mutsuzluktan tatmine, esaretten özgürlüğe, nefretten sevgiye ve kaybolmaktan var olmayla gerçekleşti. Bugün yaşadığımı ve nefes aldığımı hissediyorum. Bütünün içinde ve tek ve asla yalnız başıma değil.
Teşekkür ederim hissettiğim için, teşekkür ederim bilimi seçtiğim için teşekkür ederim bugünüme ve şimdiden çok teşekkür ederim gelecek tüm güzelliklere.
Beni büyütecek olan deneyimlerime olumlu ya da olumsuz diye yargılayıp yaftalamadan kendime katacağım ve kazandıracağım her şeye.